İnek sütü protein alerjisi çocukluk çağında en sık görülen alerjilerden biridir. Çok çeşitli ve geniş yelpazede semptomlarla ortaya çıkar ve genellikle erken çocukluk döneminde ,yani 2 yaşın altında daha sık görülür ve yaklaşık 5-6 yaşına kadar yaş ilerledikçe giderek düzelir. Ve inek sütü proteinine karşı alerjinin çoğu durumda kalıcı,ömür boyu süren bir hastalık olmadığı söylenebilir. Hastalığın nedeni genellikle inek sütü proteinine karşı intoleranstır ancak belirtileri laktoz intoleransı belirtilerine çok benzer. Normalde mikroplarla savaşan bebeğin bağışıklık sisteminin, inek sütündeki proteinlere aşırı tepki vermesi ve bebeğin vücudunda semptomlara neden olan histamin gibi maddelerin salgılanmasıdır. Semptomlar iki şekilde görülür.

• Beslenmeden Hemen Sonra: Kusma,mide ağrısı,huzursuzluk ve ajitasyon,dudaklarda ve göz etrafında şişme
• Beslenmeden Birkaç Saat Sonra: Gaz sancısı,ishal,kabızlık,ciltte döküntü,gaitada kan görülmesi,nadiren nefes darlığı

Bazen fark edilmeyen en yaygın belirti bebeğin sürekli ağlaması ve huzursuz olmasıdır. Laboratuvar incelemelerinde kan örneklerinde anemi ve eozinofili görülür. Bazen gaita analizinde WBC ve RBC görülebilir. Bebeğin muayenesine ek olarak tam teşhis için annenin de fiziki muayenesinde meme ucu kanama,yara ihtimali ile değerlendirilmelidir. Tedavi temel olarak 2 şekilde yapılabilir.

• Temastan Kaçırma: Hem annenin hem bebeğin inek sütü proteini içeren gıdalarla temastan kaçınması
• İlaçla Tedavi: Çok özel ve nadir durumlarda ilaç kullanımı

Anne sütüyle beslenen bebeklerde, annenin diyetinde süt ve süt ürünleri hatta yumurta bile bulunmamaması gerekir.(Süt ve süt ürünlerinin tamamen kesilmesi)koşuluyla emzirmeye devam edilmesi önemle vurgulanmalıdır. Aynı zamanda anneye D vitamini ve kalsiyum takviyesi alması önerilmelidir.
Mama ile beslenen bebeklerde kullanılan mamanın türü çok önemlidir. Bebeğin sindirim sisteminde sindirimi ve emilimi daha kolay ve rahat olan hidrolize protein ve aminoasit bazlı sütler kullanılmalıdır. (Örneğin; Pepti Junior)
Hafif semptomlu hastalarda alternatif olarak tıbbi takip eşliğinde keçi sütlü mama denenebilir fakat her zaman tedavi için yeterli sonuç alınamayabilir . Daha iyi bir sonuç için probiyotikler tedaviye eklenebilir.